Ben bir martıyım..

Ben bir martıyım
yani en basitinden bir martı...
tenine acil iniş yapmak üzereyken 
kalbine çakılan
ve halinden memnun bulunan kimsesiz bir martıyım
yani en basitinden bir martı 
anla diye söylüyorum...

Bende isterdim;
dalgalı olduğun anlarda, tatlı kanını yutup zehirlenmekten ziyade 
fırtınayı gördüğümde uçup omuzlarına konmayı... 
ya da gözlerine kadar gelip fırtınanın önsözü olarak; 
tüm kelimelerin başını çekmeyi, bir gözyaşı olup...
yani en basitinden bir gözyaşı
anla diye söylüyorum...

Yoksa bende bilirim acımı yanardağa benzetip, volkanlar gibi patlamayı
yoksa bende bilirim yüreğinde bir martı çırpınıyor demek yerine, 
yüreğime saplanan bir hançer gibisin;
çeksem de öleceğim, çekmesemde..,demeyi 
seni de kendimle beraber, her türlü öldürmeyi...

Ben kalbinde ve halinden memnun, 
senden başkasıyla kimsesiz bir martıyım
yani en basitinden bir martı...
anla diye söylüyorum...

Nazan Yüce

Üvercinka..


Böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden
En uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu
                                                              kesmemeye
Laleli'den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız
Birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun
Ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez
Sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor
Bütün kara parçalarında
                           Afrika dahil

Aydınca düşünmeyi iyi biliyorsun eksik olma
Yatakta yatmayı bildiğin kadar
Sayın Tanrıya kalırsa seninle yatmak günah, daha neler
Boşunaymış gibi bunca uzaması saçlarının
Ben böyle canlı saç görmedim ömrümde
Her telinin içinde ayrı bir kalp çarpıyor
Bütün kara parçaları için
                           Afrika dahil

Senin bir havan var beni asıl saran o
Onunla daha bir değere biniyor soluk almak
Sabahları acıktığı için haklı
Gününü kazanıp kurtardı diye güzel
Birçok çiçek adları gibi güzel
En tanınmış kırmızılarla açan
Bütün kara parçalarında
                           Afrika dahil

Birlikte mısralar düşünüyoruz ama iyi ama kötü
Boynun diyorum boynunu benim kadar kimse 

                                                  değerlendiremez
Bir mısra daha söylesek sanki her şey düzelecek
İki adım daha atmıyoruz bizi tutuyorlar
Böylece bizi bir kere daha tutup kurşuna diziyorlar
Zaten bizi her gün sabahtan akşama kadar kurşuna

                                                            diziyorlar
Bütün kara parçalarında
                            Afrika dahil

Burda senin cesaretinden laf açmanın tam da sırası
Kalabalık caddelerde hürlüğün şarkısına katılırkenki
Padişah gibi cesaretti o, alımlı değme kadında yok
Aklıma kadeh tutuşların geliyor
Çiçek Pasajında akşamüstleri
Asıl yoksulluk ondan sonra başlıyor
Bütün kara parçalarında
                           Afrika hariç değil
 


Cemal SÜREYA